9 Aralık 2009 Çarşamba

Delinquent Habits konseri, Babylon, Mariachi, tekila ve pajur gözlükler...:)



Geçtiğimiz Cuma günü Babylonda çok keyifli bir gece geçirdim.Delinquent Habits diye bir grup vardı. Aslında orda bulunmam tamamen tesadüftü fakat iyiki öyle bir tesadüf yaşanmış çünkü uzun zamandan sonra çok eğlendim.Grup latin hiphop tarzında müzik yapıyor görüntülere baksanız son derce sert abiler.:)
Benden herkese tavsiye faklı müzik türlerinede açıksanız dinleme imkanı bulursanız kaçırmayın.
Babylon da herzaman ki gibi çok güzeldi geceye Mariachi sponsor olmuştu, zaten bulunma nedenlerimden biride oydu bir kaç akadaşımda hostes olarak orda çalışıyordu. Bu aralar benim pek fazla bu tarz işlere fırsatım olmuyor, baya değişiklikler gödüm gecen gün de karşılaştığım yeni bir ekip vardı mekanın dışında insanlara ilişki durumuna göre renklerde bileklikler veriyorlardı, süpermiş çok eğleniyormuş gibi bir halleri vardı biraz okuldan işten fırsat bulsam gece çalışmayı özlemişim aslında. Renklerin anlamlarını hatta sizinlede paylaşayım kırmızı: evli, sarı: ilişkide, yeşil: bekar, siyah: ilişkiden yeni çıktım biraz depresifim demekmiş...:) Ben de kendime bir yeşil, birde siyah bileklik aldım.:)
Birde promosyon olarak süper panjur gözlükler dağıtıyolardı, çok sevindim çünkü zaten o gözlüklerden arıyordum.
Gecenin bir başka güzel yanıda grup aralada sahneden shot tekila dağıttı yapabilecekleri en güzel kıyak buydu sanırım, bir anda onlara kaşı ayrı bir beğenim oldu.:) Sözün kısası yoğunluktan ara vermek zorunda kaldığım geceleri bir hayli özlemişim...:)

5 Ekim 2009 Pazartesi

29 Eylül 2009 Salı

Sabah iş akşam okul birde insan boş zamanlarında şaşkın olmasın...:)



Bugün fark ettim ki zor bir yıl beni bekliyor. Bu sene partime işlerin yanında sabahları tam zamanlı bir işe başladım akşam okul boş vakitlerimde yine tanıtım işlerinde partime çalışmaya devam. Açıkçası çalışmaktan hiçbir zaman şikayetçi olmadım zaten şu anki ekonomik şartlarda bunu gerektiyor hele bir de okuyorsan.
Cumartesi sabahları bile o haftaının yorgunluğunun üstüne 6 saat dersim varmış şaka gibi :(. Ama hafta sonlarımın gerisi bana kalıyor. O yüzden her boş anım şuan oldukça kıymetli, ‘zaten bütün hafta koşturdum, boş günlerimde de evde uzanıp televizyon izlemeliyim.’ Diyenlerden hiç değilim dolu dolu geçmesini tercih ederim.
Mesela geçen cumartesi sabah yine ekenden kalktım çıktım köpeğimle bir yürüyüş yaptım evimi toparladım hayvancıklarıma baktım zaten rutin bir spor benim için hayvanların bakımı çok olunca sonra çıktım çok eski bir arkadaşımla buluştum, eski arkadaşlarla görüşmeyi seviyorum çünkü konuşacak çok şeyin oluyor. Birkaç kadeh şarap içtik muhabbet ettik.
Daha sonra taksime arkadaşlarımın yanına gittim, orda ortam bira ve gır gır şamataya döndü tabiî ki.:)
Pazar sabahıda dışarıda güzel bir kahvaltı sonrada şapşallı edip Turkuazoo ya gitmeye kalktık. Meğer daha açılmamış, bende sabah sabah tutturdum arkadaşı yollara döktüm bir de tek bir tabela bile yok dolandık dolandık nerde olduğunu bulamadık.:) Ama arkadaşıma hala henüz açılmamış olduğunu boşuna dolandığımızı söylemedim aramızda baya kriz yaratabilir çünkü ararken bir hayli sinirlendi haklı olarak bu kadar büyük bir yer açıp reklam yapıyorsun bir tane tabela konmaz mı diye.:) hehehehe

15 Eylül 2009 Salı

En sevdiklerimden...

Sanırım rock müziğin en eskilerinden Öztürk güzel işler yapıyor.Özellikle canlı dinlemenizi tavsiye ederim. Ben bu şarkıyı çok seviyorum sizinlede paylaşayım dedim ...:)


9 Eylül 2009 Çarşamba

Eylül'de Güney Ve Kırma Akbaş Yavruları...:)



Eylül ayın da Güney bir başka güzel oluyor. Geçen hafta ramazan ayının boşluğundan istifade Antalya’ya bir yakınımın yanına gittim. Tam bir hayvan severdi kendisi evin de sayısını bilmedim kadar kedi, iki ördek, iki hindi ve dört tane köpek var. Köpeklerin ikisi Golden biri Akbaş biride Kangal sokak köpeği kırmasıJ. Daha gittiğim gününün akşamı Akbaş doğum yaptı doğum başladığın da herhalde ilk olduğu için çok fazla doğurmaz diye düşünürken biz 8 yavru doğurduJ. Oda önemli değil yavrular kırma köpekten olduğu için sadece üçü akbaşa benzedi fakat yavrulardan isteyenlerin hepsi akbaş istiyor, bizimkilerse karabaş oldularJ. Yavruları nasıl ne diye verecek orası hala meçhul. Ama bence ne cins olurlarsa olsunlar hepsi birbirinden güzel birde 3-5 günde o kadar hızlı büyüyorlar ki tombik tombik oldular ben gidene kadar. Beş tanesine ev bulduk akbaş kara baş fark etmeden bakalım umarım diğer üçü de güzel onları sevecek birilerini bulurlar.

Bu tabi ilk gün sürprizi olarak güzel geldi. Antalya’yı eylül ayında tavsiye ederim o bunaltıdı sıcaklar çekilmeye başlamış artık deniz de havada süperdi. Yakınımın evi Lara tarafındaydı ama biz bol bol gezdik . İlk bir iki gün yavrular küçük diye yalnız bırakmak istemedik daha çok denize gidip gelip evdeki hayvanlarla meşgul olduk . Daha sonra iki günlüğüne Kemer de bir yakınımızın apart oteli var Part Mezzo diye oraya gittik orası da süper bir yer gerçekten o iki gün orda dinlendim geceleri havuz keyfi hele bir başkaydı birde doğanın içinde dağların arasında muhteşemdi çok iyi geldi. Bir gün yat turuna çıktık Olympos ‘a da uğradık hatta yattayken bir karetta gördük muhteşemdi. Zaten bu aylarda yavrular yumurtalarından çıkarlarmış toplam 100 tane yuva varmış koyda ve bunların 40 tanesi daha çatlamamış yumurtalar bazı kişiler sabahları kalkıp erken saatlerde yumurtaların çatlamasını bekliyorlar ve yavruların denize gidişini izliyorlar.

Yat gezisindeyken gözlükle de daldık fakat çok fazla bir şey göremedim deniz çok tuzlu olduğu için zaten pek yosun vardı diyemicem. Çok renkli bir su altı manzarası ve çok fazla çeşit yoktu sanırım yine suyun çok tuzlu olmasından kaynaklanıyor ama yine de farklı bir dünya ya bakmak ayrı bir keyif.

Son günüm de Alanya’ya gittik aslın da daha çok misafiri olduğum kişinin iş yemeği için di ama bize bahane oldu Alanya kalesini gezdik. Açıkçası biraz hüsrana uğradım inanılmaz bakımsızdı, Zenginliklerimize verdiğimiz değeri birkez daha bu şekilde görmek beni üzdü her yeri inanılmaz çöp içindeydi ne yazık.

Bir de sanırım artık herkes tarafından bilinen, benim de oradayken dikkatimi çeken bir şeyden daha bahsedeyim. Antalya ‘da neredeyse sadece Rus turistler var ama inanılmaz bir şekilde hatta kemerde gördüğüm Türk sayısı sınırlıdır, gördüğüm Türk’lerin çoğu da Rus kızların arkasında dolaşan delikanlılardı.:) Alanya’da ise Rus görmek mümkün değildi orada da sanırım sadece Alman’lar vardı. Zaten Alman’lar Rus’ların olduğu yerle pek gitmezler miş. Bodrum da ise İngilizler varmış resmen ülke paylaşılmış durumda. Ama neye gidersen git sanırım en sevilmeyenler yine yerli turistler .

Neyse sonuç olarak güzel bir hafta geçirdim özellikle senenin yorgunluğunu kafa dinleyerek attım ,zaten ramazanda dolayı her yer bomboştu. Özellikle şu sıralar güney kıyılarını size de tavsiye ederim. Hiç olmazsa bayramda kaçamak yapılabilir yaza veda olarak.:)

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Birini daha kaybettik.:) Kaç kişi kaldık ?


Geçtiğimiz Cumartesi iki arkadaşımı evlendirdik. Bu konular da ne kadar tecrübesiz olduğumu bir kez daha anlamış oldum ben de. Zaten Cuma günü bir arkadaşımla beraber çılgınlar gibi alışveriş yaptık ,biraz bahane de oldu düğün.:) Yeni cicilerim çok içime sindi.
Cumartesi saat 18.00 de nikah kıyıldı sonrasında seromoniler, daha sonra da ordan teknede ki düğüne geçtik. Hava biraz rüzgarlı olduğu için oldukça sallandık ,biraz da üşüdük. Ama çok güzeldi. Tekne de ki düğün saat 24.00 civarı bitti ,yedik içtik eğlendik ama bize yetmedi .Daha sonra gelin , damat ,kardeşleri,kuzenleri ve birkaç arkadaşımızla birlikte Taksim’e geçtik. Hepimiz şıkır şıkır bir de gelin damat .:) Önce bir yerde karaoke yaptık sonra da soluğu, o halde tantunicide aldık.:)
Çok güzel bir çifte yakışan güzel bir düğün oldu. Bir ara bekar hatunlar olarak gelin buketi yakalamaya bile çalıştık.:) Bana yaklaşmadı bile o ayrı.:) Ama arada böyle şeyleri tecrübe etmem de gerekiyomuş .En son düğüne gittiğimde ortaokuldaydım ,yolyordam nedir hiç bilmediğimi farkettim.Artık yaş da geldi benim için değil ama arkadaşlarım evleniyorlar ard arda.:)
Evlilik bana uzak şimdi ama böyle genç ,güzel çifteler gördüğüm zaman biraz özenmiyorum dersem yalan olur. Bir de küçük çocuklar görünce kıpır kıpır oluyor içim sanırım buna da annelik iç güdüleri deniyor :) .Neyse şimdilik benim için erken zaten ,arkadaşları evlendirmek şimdi daha keyifli.:)

11 Ağustos 2009 Salı

İyi ki doğdu Mariachi sponsor oldu...:)


Cuma günü çok sevdiğim arkadaşlarımdan birinin doğumgünü vardı .Aynı zaman da iş arkadaşımda olur kendisi. .Doğumgününü kutlamak için Facebook’tan Mariachi Shot The House uygulamasını ekledi ve arkadaşlarına gönderdi. Kazandı..:) Nasıl hırs yaptıysa.:)
Saat 19.00-22.00 arası açılışı yaptık.Bedava birayla başlamak herkese iyi geldi tabi.:) Daha sonra da Taksim de eğlenceye devam ettik. Kalabalık gezindiğimiz için gidebileceğimiz mekan bulmak biraz zor oldu aslında 2-3 saat daha eğelendikten sonra hızlı başlayan gece biraz erken de olsa sona erdi.
Sabah kalktığım zaman biraz boğazım ağrıyordu. Tabi ki biraz boğaz ağrısı benim ev de dinlenmem için pek bir neden olamıyor.:) Cumartesi günü akşamüstü çıktım dolandım alışveriş yaptım ve eve gelip film izledim.Pazar günü de arkadaşın evine gittim öğleden sonra canımız tatlı istediği için çıktık hava rüzgarlıydı, tabi hafif kırıklığımın üstüne bu bana pek yaramadı.:(
O gün eve zor döndüm ve iki gün yatmak zorunda kaldım işe de gidemedim.Bütün gün yatmak dünya nın en zor işi sanırım hiç bu kadar sıkıldığımı ,bunaldığımı hatırlamıyorum sersem gibi oldum.Artık kendime daha iyi bakıcam…:) Bu gün neyse ki hastalığı atlattım ve işe gelebildim ,hareket edince kendime de geldim.